Geri  kalmışlık..
Fakirlik…yoksulluk,zayıflık   canımıza  tak  etti…
Yenmeliyiz,yok  etmeliyiz  bu  zincirleri…
Ama  nasıl  ???
İşte  bütün  mesele bu…
Zengin  ülkenin  fakir  çocuklarıyız..
Yeraltında,yer  üstünde  her  türlü  zenginliğimiz  var…
Coğrafyanın  ikramlarından  güzel  bir  ülkenin  sahibiyiz.
Bu  coğrafyada  dört  mevsim  bir arada  yaşıyoruz.
Suyu,havası,toprağı   çok  cömert…
Ama  biz  bu  güzel  vatanın  güzel  insanları  fakiriz.
Yoksulluğu  yenemiyoruz.
Sebebi ?  Nedeni ? Niçini ?
Birbirimizi  yemekten,kavga  etmekten  sahib  olduğumuz  zenginliği  başkalarına  yediriyoruz…………
Tek  işimiz  kavga…
Hergün  bir  sebeble  birbirimizi  yemekten   başka  işimiz  yok..
O  parti  senin,bu  parti  benim,şu  dernek  senin  bu  dernek  benim
Senin  partin,benim  liderim…
Sonuç…
Hiç
Kuru  kavga…bitmeyen  kin,düşmanlıklar,nefret,intikam…
Dönüp  dolaşıp  şucu,bucu,oralı,buralı  derken  herkese  bir  damga  herkese  bir  marka  vurup   ayrışmak…
Yıllardır  süren  aldatmaca
Birbirimize   düşürülmek
Savaş  halini  sürekli  tutmak…
Barışı,sevgiyi,kucaklaşmayı,affetmeyi  unutturmak…
İşte  millet  olarak  verdiğimiz  manzara  bu……..

Halbuki  paylaşacağımız  o  kadar  zenginliğimiz  var ki,hepimize  yeter…
Zamanın   hile  ve  desiselerini  yendiğimiz,
Fitne  ve  fesatlara  değil  kardeşliğe,birliğe  ve  dirliğe  sahip  çıktığımızda   fakirliği de  yoksulluğu  da  yenmek   çok  kolay…
Hayat  geçmişle  anlaşılır,gelecekle  yaşanır  demişlerdir.
Tarihimize  baktığımızda  16  büyük  devlet  kurmuş  bu  milletin   sadece  düşmanlarına  aldanıp  birbirine  düştüğü  zaman  kaybetmiş  olduğunu  görebiliriz…
işte  tarihten  ders  alıp  bu  tekrar  eden  oyunlardan  uzaklaştığımız  takdirde,
Bir  olup  birlik  beraberlik  içinde  kenetlenip   değerlerimizi  paylaştığımızda   ayaklarımıza  bağlanmış   yoksulluk  ve  geri  kalmışlık  prangalarını   kırabiliriz…
Tesbitler  böyle   herkes  doğrular  ama  iş  tatbikatta….

Herkes  evinin  önünü  süpürsün….