Bugünlerde  herkes  bunu konuşuyor…
Gazeteler, internet siteleri  anketler  yapıyor.
Siyasiler  konuşuyor,gazeteciler  yazıyor…
Kim  olacak?
Kim  olmalı?
Kim  olmamalı?
Bu  güne  kadar  10  kişi  bu  makamı  doldurmuş…
Bunlardan  benim  hayatımda  iz  bırakan  tek  isim  var:
Rahmetli  Turgut  Özal…
Çok  kısa  süren  Cumhurbaşkanlığında  Şiddetli  Demirel  Muhalefetine  rağmen,Partisinin   ihanetlerine  rağmen,kısa  zamanda  çok  etkili  ve  babacan   tavırlarıyla  gönüllerde  taht  kuran  Turgut  Özal…
Benim  gönlümde  onun  gibi  birisi  yatar  cumhurbaşkanlığında…
Halkın  içinden...
Halkla  beraber…
Şefkatli, mütebessim, sevimli, sevecen…
Benim  Cumhurbaşkanım  güleryüzlü  olmalı…
Acısını,sevincini  her şeyini   halkı ile  paylaşsın.
Beraber  gülüp  beraber  ağlayalım…
Düğünümüze  gelsin,cenazemizde  bulunsun…
Başımıza  taç  olsun  gönlümüze  sultan  olsun…
Sevsin, sevilsin…
Gezsin, dolaşsın. Memleketimizi tanıtsın,tanışsın…
Bizi, memleketimizi  sevdirecek, dostlukları  pekiştirecek saygıdeğer  bir  cumhurbaşkanı  istiyorum…
Bu  isteklerime  cevap  verecek  bir  kişinin  eşi  ise  beni  hiç  mi  hiç  ilgilendirmiyor. Devlet  işlerine  karışmasın, hanımefendi  ağırlığını  korusun, eşine  hizmet  etsin  yeter…
Hiç  endişe  içinde  de  değilim. Ne  cumhuriyet  tehlikeye  girecek,ne  laiklik. Bu  değerler  öyle bir kişiyle değişecekse vay  halimize.. Yok  böyle  bir  endişem. Kim  gelirse  gelsin, devletimizin  temel   kuralları  sapasağlam  yerinde  ve  dimdik  ayakta  tutacak  yetenektedir.
Muhalefet  partilerinin  ideolojik  yaklaşımları  neticesi   aylardır  ortalığa  korku  salmaya  çalışılıyor…
Az  kaldı.Kısa  zaman  sonra  11'inci  cumhurbaşkanımız  da  seçilecek.
Kanunlar  yönetmelikler  çerçevesinde. Hazmedenler  olacak  edemeyenler  olacak. Ama  zaman  en  iyi  ilaçtır.
Alışacağız…
Tayyip  Erdoğanın  başbakanlığına  alıştığımız  gibi…