 Güçlü olan zayıf olanı yönetiyor. Yönetirken de ya döverek ya okşayarak yapıyor. İnsafına kalmış… Kişiler arasındaki ilişkiler ülkeler arasında da geçerli.Zayıf düşen devletler kuvvetliler tarafından hemen elegeçirilir. Düşenin dostu olmaz.Mirasından pay alma mücadelesi sürer.İnsan vücudu da bu şekilde çalışır.Vücudumuzun zayıf düştüğü bir anda hastalık mikropları hemen vücudu sarar.Hastalık yataklara düşürür.Büyük mücadelelerden sonra ya galip gelir tekrar iyileşir,yani güçlenir ve hastalık mikroplarından kurtulur,ya da mağlup olur,teslim olur ve biter… Milletlerin hayatı da buna benziyor.Güçlü kuvvetli olduğunda toprağına,varlığına kimse yan gözle bakamaz.Ne zaman ki gücünde kuvvetinde bir zafiyet oluşur,o zaman düşman kuvvetler kendisine bir pay çıkarabilmenin hesaplarına başlar.Buna benzer bir hadiseyi biz türk milleti olarak istiklal savaşında yaşamıştık.Her millet güçlü olmak zorundadır.Bunun için maalesef dünyanın her tarafında devletler kendilerini korumak adına bütçelerinin büyük bölümünü silahlanmaya ve kendini korumaya ayırmaktadır. Dünyanın ve insanlığın yaşama kuralı böyle olagelmiştir.Çaresi yok.Çünkü kötü ve iyinin bir arada olması mukadderdir.Çağımızda geçmiş tecrübelerin ışığında birleşmiş milletler,nato gibi teşkilatlar kurulmuş.Güçlünün zayıfı ezmesine fırsat vermemesi için. Bu teşkilatların düşünce bazında varlıkları bile önemlidir.Ama gerçekte bazı aksaklıklar,hatalar görülebiliyor.Bu kuruluşlara rağmen kuvvetli süper güçler dünyanın dört bir tarafında emperyal düşüncelerle ve çeşitli bahanelerle borazanlarını öttürmektedirler.Bir milleti hedefine koymuş olanlar savaştan önce çeşitli yollarla zayıf düşürmek için siyasi,ekonomik ve kültürel yollarla milletleri dejenere etmek,birlik beraberliğini zaafa uğratmak için uğraşır.Bunda ilerleme yapabildiği kadar hedefini vurma işi daha kolay gelir.Tıpkı vücuda bir hastalık aşısı zerketmek gibi. Bütün bu anlattıklarımız herkesin bildiği şeyler.Ancak emperyal güçler,gelişen teknolojinin nimetlerinden yararlanarak hedeflerine koydukları ülkeleri ele geçirmek için yada sömürebilmek için soğuk savaş döneminde oldukça büyük başarılar elde etmiş iken,niçin askeri masraflar yaparak kan döküp savaşmayı tercih etmektedir? İşte bizim büyüteç altına aldığımız husus bu. Yani hangi gerekçe ile askeri müdahale safhasına geliniyor.İstediğiniz neyi yaptıramadınız ki işgal ediyorsunuz?Benim naçiz kanaatime göre hata yapılmaktadır.Kültürünü,dilini,inancını,birliğini,ekonomik gücünü her şeyini ele geçirmişsin.seni medeniyetin örneği gören,sana hayran olan bir dünyanın bu sevgisini niye nefrete dönüştürmek için çaba sarfediyorsun anlamadım? Kime söylüyorum siz anladınız ama kendisi anladı mı emin değilim.Tahmin ediyorum ki o da bunu biliyor ama bilmemek işine geliyor. Öyle olsun bakalım.Bizim dilimizde çok güzel atasözü var: ''Zülüm payidar olmaz''.Birde şu var;'' eceli gelen cami duvarını kirletir.''Bu müthiş sözler son sözümüz olsun ,şimdilik.
|