 Kanıma dokunuyor.
Gözümü açtım,Ermenilerin zulumlerini bizzat yaşamış insanların elinde buldum kendimi.
Annem,ninelerim,dedelerim,komşularımız,herkes ama herkes her fırsatta Ermenilerin zalimce yakıp yıktığı,katliamlar yaptığı günlerin acılarını akın akın yaşayıp anlattı.
Radyonun henüz yeni yeni duyulduğu,ulaşımın atlarla yapıldığı,asfalt görmemiş ,elektriğin daha kullanılır olmadığı gündüzlerin karanlık ocakbaşı akşamlarında anlatılanlar birer korku filmi gibiydi.
Olay mahalli içinde yaşıyorduk.Etrafımızda gördüğümüz evler,sokaklar,yıkık harabeler savaşın acı izlerini taşıyordu.
Önceleri Ermenilerle dost,iyi komşuluk,karşılıklı güven hepsi örnekleri ile vardı.Sonra, yavaş yavaş kaynayan bir fitne kazanında dostluklar düşmanlığa düşmanlıklar savaşa kadar geldi.
O iyi komşular başkalarının kışkırtması ve aldatması ile yaşadıkları topraklarda ırkçılık damarları kabarmış bir şekilde her birisi gözü dönmüş canavar savaşcı olmuştu.Devletin zayıflığını fırsat bilip,memlekette eli silah tutan herkesin üç cephede savaştığı günlerde Rusların da yardımı ile yakıp yıkmış,Bölgeyi kan deryasına çevirmişti.
İki yıllık bir işgalden sonra Rusların geri çekilmesiyle amaçlarına eremeden resmen ortada kalmışlardı.Yıllarca yaptıkları isyanlardan sonra aynı memlekette tekrar eskisi gibi hür ve rahat yaşayamayacaklarını biliyorlardı.Kimi imkanı olan kendi başına kaçtı.Kimi de muhtemel bir katliamdan korunmak amacıyle sürgüne gönderildi devlet tarafından.
Şimdi; Katliamları yapanlar onlar,devlete asi olup binlerce Müslüman türkü katleden,evinden barkından eden bu Ermeniler şimdi kalkmış hem suçlu hem güçlü misali Türklerin Ermenileri kırdığını soykırım yaptığını iddia edebilecek kadar dünyanın gözü önünde yalan söylüyor ve bu yalana herkesinde inanmasını istiyor,ne yazık ki inandırabiliyor,hayret ki hayret..
Türklerin,asil bir özelliğidir.Kinleriyle yaşamazlar Kendilerine kötülük yapanları da çabuk unutur ve affederler.Bu bizim kültürümüzde büyük bir erdemdir.
Evet gerçekten zülme maruz kalmış bir millet olarak gerçekleri anlatmakta dile getirmekte yeterli çaba sarfedemedik.
Çünkü gerçeklerin bu kadar çarpıtılacağını tahmin edemedik.
Geç kaldık.O kadar yoğun bir propaganda ile karşı karşıyayız ki yeni yetişen gençlerimiz bile, atalarımızın böyle bir katliam yapabileceklerine acaba yapılmış olabilir mi şüphesiyle bakıyor.
Bakanlar da var.İşte buna kahrolmamak elde değil.
Paranın gücü ile yapılan yalan propagandanın kendi evladını dahi kandırması katliama maruz kalanların acısı kadar büyüktür.
Tarih affetmez. Gerçekler asla uzun zaman saklanamaz
Katlıamı yapanlar bizzat ermeni komitacılardır.Gerçekler gün gibi ortadadır.Tarihçiler delillerle konuşalım dediklerinde kaçan Ermeniler Türklerden özür dileseler ve yeniden birlikte yaşayabilirmiyiz deselerdi,kanımca bu şekilde bir girişim daha çabuk sonuç verirdi…
07.03.07 |