Vehbi Abimizin yazıları
"O büyük günde buluşuncaya kadar sevenlere sabır, selamet;
Mahrum kalmışlara da insaf ve itidal dilerim..." - Vehbi Arvas |
|
 |
 |
Hayal Tiyatrosu: 'Şefkat' (17) |
 |
26 Aralık 2010 Pazar | 22:00 |
 |
BİRİCİK AŞKIM BENİM!..
- Nefsim İslamiyet'e uymam durumunda, günlük yaşantımda yaptığım şeylerden zevk almamın biteceğini söylüyor bana... Tatsız, tekdüze bir hayata katlanamayacağımı söylüyor... Şu an alışmış olduğum zevkleri bırakamayacağım diye düşünüyorum... Zaten hayatım stres dolu... Bu stresi biraz olsun unutturacak şeyler de hayatımdan kaybolup giderse ne yapacağım diye tedirgin oluyorum açıkçası... Bu da beni çok düşündürüyor... - Öyle önemli bir konuya geldik ki şimdi... Çoğu kimse bu yanılgı yüzünden bu saadetten mahrum kalıyor canım... - Yanılgı mı... Biraz açar mısınız... - Biraz değil... Etraflı konuşmamız lazım bu konuyu... Nefs ve şeytanın en çok iş gördüğü yerlerden biri burası... Dikkatle dinle... İki dünyanı da yakından ilgilendiren bilgileri nakledeceğim sana şimdi... Bunlar öyle bilgiler ki bileni yok denecek kadar az.... - Ayyy... Çok merak ettim şimdi... - Her işin uzmanları vardır güzelim... İnsanın, insan kalbinin, insan ruhunun uzmanları da ulema-i rasihin denilen büyüklerdir... - Ulema-i rasihin... Ne demek?.. - Yani hem yeryüzündeki ilimleri öğrenmiş hem de tasavvufda kemale gelmiş büyükler... Her iki ilimde de uzmanlar onlar... Zahiri ve batınî ilmler deniyor bunlara... Zahiri ilimler din ilimleri ile birlikte zamanın en gelişmiş fen ilimleridir... Batınî ilimler ise dediğim gibi tasavvuftur, kalp ve ruh ilimleridir... Onların en üstünlerinden biri de İmam-ı Rabbani hazretleridir... - Evet... Herkese bir mektub yazmış... Seyyide Hanımın bana verdiği kitabın yazarı... - Buldun mu kendi mektubunu :) - Henüz bulamadım sanırım... - O da olur inşaallah... Sen okumaya devam et... - Peki... - İşte o büyük zat buyuruyor ki... Şimdi çok dikkatli takip et... Ruh ile nefs birbirinin zıddıdır, tersidir... - Ateşle su gibi mi, misal olarak... - Evet ateşle su gibi misali yerinde... Onlara benzemiyorlar ama zıt olmaya bir misal olarak verebiliriz... Çabuk öğreniyorsun maşaallah... - Ah mutlu oldum şimdi :) Sizin iltifatlarınızdan moral buluyorum... - İki zıt şey bir arada bulunamaz... Ateş fazla olursa suyu buharlaştırır... Su güçlü olursa ateşi söndürür değil mi... - Evet... - Ama ruh ile nefs birbirinin zıddı olmasına rağmen bir arada duruyorlar... Bu nasıl oluyor sence?.. - Hiç bilemiyorum... Çok şaşırdım şimdi... - O büyük zat buyuruyor ki... Bu iki zıt mahlukun bir arada bulunması için Allahü teala ruhu nefse aşık etti... Ruh nefse öyle aşık oldu ki, ona aşkından kendini unuttu... Neredeyse nefs oldu... Nefs neden hoşlanıyorsa, ruh da ondan hoşlanmaya başladı... Nefs neden hoşlanmıyorsa, nefse ne itici geliyorsa, ruha da itici gelmeye başladı... - Hımmm... - Ruha bir şey daha oldu... - Nedir o?
(devam edecek)
-Ömer Çetin Engin-
omercetin@saatlimaarif.com omer.cetin@tg.com.tr
|
 |
|
 |
|
 |
|
|
|