 Çağımızın hastalığı olan obeziteye karşı vatandaşlara uyarılarda bulunan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyetisyenlerinden Belgin Demiryelli, tokluk hissinin oluşması için yemeğe başlamadan 30 dakika önce bir bardak su içmenin ve yemeği küçük lokmalar halinde en az 10-15 defa çiğneyerek yemenin şişmanlığın önüne geçecek unsurlar olduğunu söyledi.
Yemeğin hiçbir zaman ayakta, televizyon veya bilgisayar karşısında yenilmemesi gerektiğini ve yemeğin sık sık bölünmeden yemenin doğru bir davranış olacağını ifade etti. Beslenmeyle alakalı hayatın her sahasında geliştirilmesi lazım gelen birçok davranışı şöyle sıraladı:
Öğün atlamak, bir sonraki öğünde daha fazla yemek yememize ve metabolizmamızın yavaşlamasına sebep olur. Bu yüzden güne erken bir kahvaltıyla başlanmalı en geç saat 09.00'da kahvaltı bitmelidir. Aynı zamanda erken kahvaltı yapmak gün içindeki tokluk hissini daha fazla destekler. Öğün araları 2-3 saat aralıklarla olmalıdır. En geç saat 19.00'da da akşam yemeği yenilmelidir. Hiçbir besin vücudumuzun ihtiyacı olan bütün besinleri ihtiva etmez. Bu yüzden öğünlerimizde et, süt, sebze, meyve ve tahıl grubundan tavseye edilen kadar alınmalıdır. Tokluk hissinin oluşması ve metabolizmanın hızlanması için yaklaşık olarak günde 2-2.5 lt su tüketilmelidir. Fazla tüketilen kahve ve çay vücutta su ihtiyacını artırır. Yemek aralarında iştah açan cips, şekerli gıdalar, bisküvi gibi yiyeceklerin yerine meyve, süt, yoğurt, kepekli bisküvi tercih edilmelidir. Mümkün olduğu kadar ev yemekleri yenilmeli. Dışarıda yemek yenildiğinde ise fast-food ve kızartmalardan uzak durulmalıdır. Sebze, meyve, kurubaklagiller, kepekli ve çavdar ekmeği gibi bize tokluk hissi veren posalı yiyecekler tercih edilmelidir. |