 Mustafa Miyasoğlu, Numan Güzey, Prof. Dr. Fatih Andı ve Abdurrahman Şen, Necip Fazıl'ın fikir ve edebî yönünü anlattı.
Türk fikir, siyaset ve edebiyat dünyasının kilometre taşlarından Şairler Sultanı Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 26. yıldönümünde önceki akşam Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir panelle yâd edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal ve Kültürel Kültür Müdürlüğü tarafından yapılan panelde; İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Numan Güzey, Prof. Dr. Fatih Andı ve yazarlar Mustafa Miyasoğlu ve Abdurrahman Şen konuşma yaptı. Üstad'ın dava arkadaşlarından yazar Mehmet Niyazi ise rahatsızlığı sebebiyle programa katılamadı. Necip Fazıl Kısakürek'in hayatının anlatıldığı bir belgesel gösterimiyle başlayan panelin düzenlendiği kültür merkezinin salonu şairin sevenleriyle doldu taştı.
EMSALSİZ BİR ŞAİR Uzun yıllar yanında bulunduğu şairle ilgili hatıralarını anlatan Numan Güzey şunları söyledi: "Üstad'ın teşhis, imaj ve hatıralarında, çığlık gibi yankılanan aksiyonunda inanılmaz bir cazibe vardı. Emsali olmayan şiirler yazdı. Birçok şair tek şiiriyle hatırlanır ama onun her şiiri hafızalara kazınmıştır. Her zaman kendisini büyük bir misyonu yüklenmiş bir dava adamı olarak hissetti ve o yönde yaşadı."
HAKİKATİN PEŞİNDE Üstad'ın şiir anlayışı hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Fatih Andı ise "Öldükten sonra hayatta olduğundan daha çok devleşti. Onu büyük yapan hayata karşı duruşu, hayret duygusudur. Başladığı noktada mükemmeldi, o yüzden büyük şairler bile onun takipçisi oldu. O, Türk edebiyatının ilk şehirli şairidir ama şehirli değildir. Şehri sevmez. Ona göre şiir, mutlak hakikati arama işidir. Şiirimizde ölümü en iyi işleyen şairdir" diye konuştu. Panelin ardından fotoğrafla hayatından kareler yansıtılan Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde 81 yaşındayken aramızdan ayrılmıştı.
Üstad'dan Emin Işık'a: Yanımda Çift Sıfırsın
İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Numan Güzey, panelde Necip Fazıl ile ilgili şu hatırasını anlattı: "Birgün bir konferansında Üstad, Mehmet Akif'i anlatıyordu. "Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... / Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi" ve "Bu taşındır," diyerek Kâbe'yi diksem başına; / Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına" mısralarını okuduktan sonra Akif'in haddini aştığını belirterek kızdı. Bunun üzerine dinleyiciler arasından arkadan bir gencin sesi yükseldi: "Sen kimsin Akif'i eleştiriyorsun. Benim gözümde sıfırsın, dedi." Üstad da "Sen de benim yanımda çift sıfırsın" diye karşılık verdi ve konuşmasına devam etti. Etresi gün vapurda bir arkadaşımla karşılaştım. Akşamki hadiseyi anlatacaktım ki bana "Sus" dedi, "O bendim". O arkadaşım bugünkü ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Emin Işık."
|