 Türk düşünce ve sanatına damgasını vuran, azaplı bir ruhun çırpınışı içinde sürekli "hakikat''i arayan adam.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904'te yine kendi ifadesiyle "Çemberlitaş'tan Sultanahmet'e doğru inen sokaklardan birinde, kocaman bir konakta" doğdu.
Fikirleri ve aksiyonlarıyla hep gündemde kalan kalan Şairlerin Sultanı mücadelesi ile Türk fikir ve edebiyat dünyasının gönlünde ön safta yer aldı.
Özellikle Seyyid Abdülhakim Arvasi ile tanıştıktan sonra hayatının akışı tamamen değişen Üstad, coşkun bir ırmak gibi edebiyat dünyamızda çağlamağa devam etti.
Mürşidinin "Sende iki şey fazla; muhabbet ve akıl" dediği Necip Fazıl, inandıklarının muhabbetiyle akıl kıvılcımları parlatan bir mücadele adamı oldu ömrünün sonuna kadar.
Kalemini büyük bir ustalıkla kullanan Sultanüşşuara, mürekkepten meşalesiyle milletini hep aydınlattı.
Yüzlerce öğrenci yetiştiren Necip Fazıl Kısakürek, 1983 senesinin 25 Mayıs günü, sevenlerini boynu bükük bırakarak aramızdan ayrıldı. Dün de Necip Fazıl, sevenlerince mezarı başında yâdedildi.
Necip Fazıl, geride bıraktığı dev külliyatıyla, ömrünü verdiği fikir mücadelesiyle, siyasi ve tarihi incelemeleriyle, aksiyonuyla, şiir anlayışıyla edebiyat dünyasının en önemli seslerinden biri olarak sevenleriyle buluşmaya devam ediyor.
Üstad'ı bir kez daha rahmetle anıyoruz. |