 Öylesine sözcükler tekerlenirken dilimden aşağıya hep aynı cümleleri kurduğumun farkına varıyorum bir müddet sonra. Ama nedendir bilinmez –bir bilen çıkacaktır mutlaka- anlamlı bir bütün oluveriyor bütün bunlar dudağımdan süzülürken dışarıya.
Öylesine işte…
Hep böyle başlar hayat ya da sona doğru anlamlı seyahat. Kurgulamadan, planlayıp hareket etmeden önce öylesine başlangıçlar yaparız. Yazmak için yazmak, konuşmak için konuşmak ve sevmek için sevmek. Düşünmeyiz. Farkına varmayız ve hissetmeyiz belki de.
Ama bütün bunlara mutlaka bir şeyin etki ettiğini biliriz; planlı, kurgulu ve öylesinin ötesinde başlangıçlarla. Durakta beklerken bir kişinin hayatını kurtaracağınız aklınıza gelir mi? Ya da hiç yapmadığınız bir hareket karşısında bir kişinin gönlünü kazanacağınız? Kim bilir!?
Belki de üç tur atıp aynı mekana geldiğinizde sizden arabasını itmek için yardım isteyen birisiyle karşılaşabilirsiniz. Mümkün mü, olanaksız mı? Zaten bir plan dahilinde süren şu hayatta kurgularla uğraşmak ne kadar akıllıca? Bu soruyu sormayı denemeli belki de.
Öylesine işte...
Hedef koymadan önünüze sizin hedefiniz doğrultusunda ilerlediğinizi görenler mutlak suretle size hedefsiz olunmaması konusunda hep ikazlarda bulunurlar. Hayatın sayısal yönüne dikkat çekerler. Hep sistematik ve durağan. Disiplinli olmakla karıştırırlar bütün bunları. Öylesine yapmadıkları için!..
Bazan öylesine davransalar insan olduklarının farkına varacaklarından ve bütün kirlerinden kurtulacaklarından korkarlar. 'İnsan olmak!' Bunun içini öylesine doldurmak haddim değil. Ama öylesine insan olmak için de dolu olmak gerekir.
Hayatta bazan akışına bırakmak en iyisi. Belki de bu hayatın suyuna gitmektir. Yer çekiminin kuvvetine karşı gelmemek. Fakat bilinçli ve akılcı. Bazan da aklı bir kenara koyarak; çoğu zaman!
En ıssız köşenizde, yüreğinizin bir tarafına yatın ve hesaba çekin kendinizi. Hayatta olmadığınız bir vakit varsayın. Siz yoksunuz, sadece olan ve olanlar var. Siz dahil değilsiniz. Fazla yormayın kendinizi ama sadece bir müddet. Sadece…
Öylesine dedim ya. Düşlemeden ve düşünmeden…
E-posta: irfan@saatlimaarif.com |