 AKP iktidar olduktan sonra muhalif güçler ha bire siyasal İslam, türban üzerinden iktidara karşı saldırı yaparken aslında bir nevi İslam düşmanlığını açığa vuruyor…
Yani 'Siyasal İslam Siyasal İslam' diye diye siyaset yapılarak din düşmanlığı kaynatılıyor.
Orta yolda, kendi halinde dinini yaşamak isteyen devletine bağlı mütedeyyin vatandaş bu gelişmeleri hep 'la havle' diyerek sabırla ve ibretle seyrediyor…
Yolcu namaz kılmak için otobüsü durdurmuş da diğer yolcular rahatsız olmuş. Basına sanki bir terörist gibi lanse ediliyor ve sanki bu gelenek AKP iktidar olduktan sonra yaygınlaşmış gibi…
Otobüsle uzun yolculuklar yapanlar bilir ki yıllardır bu gelenek var ve namaz kılan veya kılmayan şoför ve yolculardan herkes memnuniyetle bu 5-10 dakikalık zaruri duraklamayı severek karşılar.
Ama işte fitne çıkarmak diye tam buna denir ki kimsenin şikayet etmesi aklından geçmeyen bu uygulamayı basına yansıtıp içindeki kaynayan garez ve nefreti ile güya bir yerlere mesaj verecek ve fobisini paylaşacak..
Sonra gelsin Uzman (!) görüşleri, açık oturumlar, tartışmalar…Memleketin başka problemi yok
Aynı malum medyanın çok tirajlı gazetesi böyle bir balon patlatıyor. Hemen arkasından aynı gurubun diğer tirajı çok ceridesi ahkamlar sıralıyor…
Bu otobüslerin namaz molası sebebiyle memleketin şeriat tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu dile getirenler İçişleri Bakanına niye açıklama yapmadı diye sitemler ve kınamalar sıralanıyor…
Bunun başka anlaşılır tarafı var mı? Resmen din düşmanlığı değil de nedir?
AKP'ye muhalefet din üzerinden yapılmaktadır. Nitekim Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik "Hükümetimize karşı din üzerinden muhalefet yapılması artık haddini aşmaktadır…'' diyerek bu hususu doğruladı.
AKP yaptığı doğru ve tutarlı hizmetlerle doğudan, güneyden, batıdan, Kuzeyden ülkenin her kesiminden büyük bir çoğunluk ile ikinci defa iktidara gelmiştir.
Bu hizmetler güçlü medyanın göz kapamasına, karalamasına rağmen milletin gözünden kaçmadı. Ve halk kendi iktidarını güçlendirdi Bu hizmetlerden kendi gözümle gördüğüm tek bir noktayı burada okuyucularımla paylaşmak isterim.
Doğu Anadolu'nun en sarp en ulaşılmaz bölgesinde Bahçesaray'ın köylerinde dolaştım. Memleketim olması ve çocukluğumun geçmiş olduğu bu mahrumiyet bölgesinde hayretle gördüklerim AKP'nin almış olduğu oyların hak ederek alınmış oylar olduğunu anladım. O sarp kayalık yamaçlarda kurulan izbe köylerin hepsine yol gitmiş. Yetmemiş her köyün arkasına koca koca su depoları inşa edilip her eve tekrarlıyorum her eve borular döşenip su gelmiş, su su su…
Bunu burada yazarak ifade etmek yetersiz,Ancak evvelini bilenler bilir. Bu köylerde yıllarca devlet eli değmedi. Ne yol ne elektrik ne su… Tamamen doğanın şartlarında kendi imkanları ile yaşayan, askerliğini severek yapan, kanaatkâr yurdumun aciz insanlarına devlet eli nasip oldu, bu iktidar zamanında ulaştı..
Evet bu köylerin her evine su girdi dostlar su…
İşte AKP iktidarına tekrar iktidar veren necip Türk milleti bu hizmetlere oy verdi.
Bunları göz ardı edip muhalefet etmek isteyenlere de din üzerinden siyaset, siyaset üzerinden din düşmanlığı yapmak kalıyor…
|