 Mevlana'nın 17 Aralık 1273'de ölümünden sonra yaptırılan ve bugün Müze olan türbesi, tarih, kültür ve inanç açısından büyük bir hazineyi barındırıyor. Mevlana Dergahı'nın yeri, Selçuklu Sarayı'nın gül bahçesi olarak kullanılırken Sultan Alaeddin Keykubad tarafından Mevlana'nın babasına hediye edildi.
'Gök kubbeden daha iyi türbe mi olur?' Babası Bahaeddin Veled, vefat ettiği 12 Ocak 1231'de buraya defnedilirken, sevenleri Mevlana'ya babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini belirttiler, ancak Mevlana, "gök kubbeden daha iyi türbe mi olur?" diyerek bu istekleri geri çevirdi. Mevlana, vefat edince oğlu Sultan Veled, türbe yapılması yönündeki ısrarlı istekleri kabul etti ve 130 bin Selçuklu dirhemi karşılığında yeşil kubbe yaptırıldı. Mevlevi dergahı ve türbe, 1926 yılında "Konya Asar-ı Atika Müzesi" adı altında hizmete açıldı, 1954 yılında yeniden düzenlemesi yapılıp adı "Mevlana Müzesi" olarak değiştirildi. Müzenin avlusuna "Dervişan Kapısı"ndan giriliyor ve avlunun kuzey ile batı yönü boyunca derviş hücreleri yer alıyor. Güney yönü, matbah ve Hürrem Paşa Türbesi'nden sonra, Üçler Mezarlığı'na açılan Hamuşan Kapısı ile son buluyor.
Yılda 1.5 milyon turist UNESCO, Mevleviliği korunması gereken dünya kültür mirasları arasına almıştı. Mevlana Müzesi, 1927 yılında ziyarete ilk açıldığından bu yana 80 yılda yaklaşık 47 milyon kişi tarafından ziyaret edildi. İlk açıldığında 25 bin 710 yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği müze, son birkaç yıldır ulaştığı 1.5 milyon turist sayısıyla kendi rekorunu kırdı. İnanç turizminin merkezi konumunda olan müze, Türkiye'de en fazla ziyaret edilen müzelerin başında gelirken, içinde barındırdığı gizemiyle bundan sonra da milyonlarca kişinin akınına uğrayacak.
Kaynak: Türkiye |