 Ülkemizin çoğunluğu sakin,sabırlı ve engin hoşgörü sahibidir.Sayıca az ama etkin çevrelerin şamatacılığına karşı her zaman sukuneti telkin etmiş bir toplum kişiliği sergiler.
Ama günü gelir onun da sabrının tükendiği anlar olur.Bu yakın tarihimizde defalarca tekrar eden ayağa kalkıştır.Bu İstiklal savaşında yedi düvele karşı milli kıyam yaparak olduğu gibi sonraları mağduriyetten kurtulmak için Mendereste,Demirelde,Özalda,akpartide görülen ayağa kalkıştır.
Toplum mühendislerini şaşırtan bu sessiz ayaklanmalar öyle sokaklara düşerek,yakıp yıkarak değil yine edepli,saygılı sessiz ama seçim sandıklarından çıkan oylarla dile gelir.
Cumhurbaşkanı seçimlerinde gelinen son noktada yine böyle bir milli kıyam gösterecek gibi.
Eğer seçimler bir kazaya kurban gitmez normal sukünet seyrinde yapılabilmeyi sağlarsa Bu sandıktan Yine bir çığlık duyulacak.Bu çığlık sessiz çoğunluğun sandık çığlığı olacak.
Zinde kuvvetlerin çeşitli Bizans oyunlarıyla seçimine engel olup yol açtıkları gereksiz bir krizin intikam çığlığı olacak.Anadolu insanının temel değerlerine uzak dayatmacı bir zihniyetin sabırları zorlayan,hoşgörüyü,karşılıklı tahammül sınırlarını yok eden davranışlar ve uygulamalar sandıktan güçlü ve etkili bir çığlıkla karşılık alacak
Ama bu çığlığın şiddetini fark edenler seçimlere ya engel olmaya ya da sonuçlarını tartışılır hale gelmesine uğraşıyorlar.
Burası Türkiye her şey olabilir her an her şey değişebilir.Sonucu net görülen seçim sonuçlarını, işlerine gelmeyenler,demokrasiyi yalnız kendileri için geçerli kabul edenler her yolu meşru sayabilir ve neler yapar veya yapabilir her ihtimal akla geliyor yazılıp konuşuluyor.
İktidar savaşları tarihte olduğu gibi günümüzde de devam ediyor.
Gelinen nokta da harcananlar ise milli servet,zaman ve insani değerler…
Gerisi angarya…
|